Mekke Fetihleri ilham verici alıntılar (... Daha)
Vardı ve onun aracılığıyla O, onun Rabbiydi ve arzu edilen ile Rabbin zatı arasında hiçbir ilişki yoktu. Bu nedenle sebep ve sonuç sahiplerinin söylediği gibi, zata dair hiçbir şey yoktu. Zat, varlık olmasından dolayı eşyayı yaratmaya yönelmez, bilakis kuvvetin kendisine oranından ve engellerin yokluğundan eşyaya yönelir ve buna ilahlık denir. Allah tarafından dönüşümler uğruna garip bir düzen ile ateş elementini havayı, hava elementini suyu ve su elementini ardından toprağı yaratmıştır. Böylece su ile ateş arasında doğal bir itme vardır. her yönden, hava ile toprak arasında da her yönden tabiî bir itişme vardır.Böylece aralarında aracılar kılmıştır, çünkü onların iki yönü vardır ve aşağıdaki iki uçtan her birinin özel bir durumu vardır.Eğer Hak, suyu dönüştürmek isteseydi. ateşe çevirmiştir, iğrençtir elbette, önce havaya dönüştürdü, sonra havayı ateşe dönüştürdü, sonra da orantı olsun diye havaya aktarıncaya kadar suyu ateşe dönüştürmedi ve aynı şekilde hepsi de ateşe dönüştürdü
--- (Arapça orijinal metni kontrol edin ...)
--- Mekke Fetihlerinden daha ilham verici alıntılar ...
Ve bil ki, aralarında kulun durduğu bir kıstak dışında hiçbir yer, hiçbir mücadele, hiçbir makam ve hal yoktur ve buna Mevâkıf denir ve budur. Mevâkıf yazarı Muhammed ibn Abdülcebbar en-Nefri, Allah rahmet eylesin, Mevâkıf adlı kitabında bahsettiği durumlarla şöyle diyor: “Hak beni falanca durumda durdurdu. " derse, o zaman ona eklediği isim, hareket ettiği makam veya istasyon veya durum veya makamdır, ancak "Beni durumlardan sonra bir durumda durdurdu" demesi hariç, o durum gittiği şeyin adı olmadan adlandırılır ve ilkine yakışan hiçbir şeyin olmadığı durumdur, yani Hakikat onu bir konumdan bir duruma, bir durumdan bir konuma, bir durumdan bir konuma taşımak istediğinde. makamdan mevkiye, mevkiden mevkiye veya mevkiden mevkiye, bu hallerin faydası şudur ki, kul Hakk'ın kendisini bir şeyden diğerine hareket ettirmesini isterse, hareket ettiği şeyin ortasında onu durdurur. Ondan ve kendisine iletilenlerden, kendisine iletilenlerin adabını verir ve aldığı konunun hak ettiğine gö


