Umudunu terk eden imanın yarısını terk etmiştir, çünkü iman iki yarısıdır, yarısı korku, yarısı ümittir ve her ikisi de yokluğa bağlıdır. Yani ilim olursa varlık olur, yokluk yok olur, ilim de yok olur İmanın hükmü, çünkü inandığına şahit olmuş ve ilim sahibi olmuştur. İman taklittir ve muhbir mümine masum olmadığı sürece taklit ilimle çelişir. Kendisinde de yalan vardır ve sizinle aranızda hiçbir aracı yoktur. Çünkü senin için hükmedilen deliller haktır, hata ve yalandan uzaktır ve sen bu delilleri bilmişsin ki bu da ilimdir, onun Allah hakkında sana söylediği şeyler senin için geçerlidir, böylece onun hakkında bilgi sahibi olursun. İlim olarak taklit değil, ki bu günümüzde özellikle vahiy ve varlık ehli dışında gerçekleşmez.Rivayet ehli için ise hiçbir yol yoktur.Peygamber'den sözlü olarak yorumlanamayan şeyleri işiten sahabeler, Sûrede anlatılanlar. Onlarla vahiy ve varlık ehli arasında hiçbir fark yoktur. Onlar, delillerini hatırladıkları sürece taklitçi olmayan alimlerdir. Bi