
Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerden, doğrulardan, şehitlerden ve salihlerden. Aynı şekilde Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur: "Tövbe edenler ve ibadet edenler." Kulları da zikretmiştik. Sonra "Övülmeye layık olanlardır" buyurdu. Bu milletteki turistlere ve turistlere “Cihad” dedi ve Cenâb-ı Hak, dostu hakkında şöyle buyurdu: “Şüphesiz İbrahim’in caiz bir yükü vardı.” Yam, zayıfları ve sabredenleri de anmak gerekir ve bu konuda şöyle buyurdu: “ Larim, Avah ve Tövbekar” diyerek onu vekaleten övdü ve şöyle buyurdu: O, onda tövbe edendir! O halde O'nu tövbe ile anmak, zira bu bölümde bu türlerin zikredilmesi gerekir ki, dinleyen bu zatın bu sıfatını ve onun tarif ettiği makamı anlasın. Aynı şekilde nur ehli, rüya ehli, akıl ehli. Çünkü Allah, bu sıfatlarla onları boş yere tanımlamamış ve bu sıfatlarla vasıflandırılanları da hak, onlardan bu vasıfların gerektirdiğini ve onlar için ne ürettiğini talep etmiştir. Bu bölüm, bu kitabın en şerefli bölümlerinden biri olan, insanlardan