Cenâb-ı Hak buyurdu ki: "Onların vasıflandırdıkları şey hakkında, Yüce Rabbin, noksanlıklardan münezzehtir. Bir maddenin büyüklüğü, büyüklüğü ile dengesidir. Bu, kendi içinde bir eşdeğeri bulununcaya kadar o madde hakkında bilinmez." o eşdeğer, onun için bir ölçüdür, çünkü onu tartar. Yani bu zikir, Allah'ın bir kaderi olduğunu ispat etmiştir, fakat bu vicdan sahibi insanlar için bilinmiyor ve gerçeğin büyüklüğü bilinmiyor. Kusursuz olanı tanıyan müstesna. Allah'ın Kendi sureti yani halife olarak yarattığı, daha sonra iki eli, iki ayağı, gözü ve benzeri şeylerle zahiri sureti ile Hakk'ı tarif eden, rivayetlerde nakledilen insandır. Allah katından rivayet edilen hadislerde zahiri hükmün bundan yüceltilmesine dair delil gerektiriyorsa, o zaman takdiri kendisine kattığını eklemekle olur. şeriat olmadan yalnız olsaydı, O, ona bunlardan hiçbirini eklemezdi. Kim ona böyle bir şeyi akılla eklerse, o, Allah'ın takdir ettiği gibi takdir etmediği kimsedir ve O'nun söylediği şey, Ev sahibi h