Kraliyet ruhları şöyle diyor: "Eğer doğamdan ayrılırsam, o zaman madde dünyasından bende olanlardan dolayı krallığımdan ayrılmamış olurum." Kendi tabiatından ayrıldığı gibi, tesir arar ve ruhundan da ayrılır, böylece ilahi sırrıyla ortaya çıkar, ilahi isimler kendisine görünür ve onları Yaratıcısına yönlendirir, onları sunar. bir hakikattir ve bu kul, bütün bu hakikatlerin toplamıdır, dolayısıyla onun tabiatından ve ruhundan sapmasına rağmen o yerde imamet geçerlidir ve bir mezhep tarafından kınanmadan ayrıldığı hiçbir yer yoktur. O mezhep bu kulu bütünüyle ibadetçi olarak görüyor ki bu da doğrudur, dolayısıyla ona günahkar diyorlar ama davranış verdiği için mazur görülüyor.Tahlil tamamlanıncaya kadar tamamlanıyor, tamamlanınca da mazur görülüyor. , tıpkı tamamlanıncaya kadar birer birer aşamalardan geçerek çürür ve her dünyada ahlaksızlığın adı kaldırılır. Bu, ahlaksız kişinin imamının düşüncesidir.

İnsanlar arasında genel olarak kadınların erkeklerle ve kadınlarla birlikte namaz kıldırmasına izin verenler var, bunu söylüyorum, içlerinde genel olarak namaz kıldırmasını yasaklayanlar da var, kadınların da namaz kılmasına izin verenler var namazı erkek olmadan kılmak .

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, kadınlardan daha kâmil olsalar bile, bazı erkeklere şahitlik ettiği gibi, bazı kadınların da kemâline şehadet etmiştir ki bu da nübüvvet ve peygamberliktir. imamettir, dolayısıyla kadının imameti de geçerlidir ve prensip de imametin caiz olmasıdır. Yani kim delil olmadan bunu engellediğini iddia ederse dinlenmez ve buna metin de yoktur. Bunu engelleyen için ve Bunu engellemek için argümanı onunla girer ve kendisini ona ortak eder, böylece argüman düşer, böylece onun liderliğine izin vermek prensibi kalır.Bilin ki insan, kendi içinde büyük bir alimdir, ilim bakımından büyüktür. Yani, küçük de olsa, "Bizden sakının, biz çoğul isimlere taparız" demesi ve uzuvlarını ve gizli ve açık uzuvlarını, kendilerinden öncekilerin hükümlerine tabi kılmasının nedeni budur. ki bu da akıldır. Ve nefs ve arzu ve bunların her biri belli bir zamanda topluluğa önderlik edebilir. Her türlü itaat akla yakın, nefse caiz ve arzuya aykırıdır. Akıl: Eğer nefis, yak

Zina çocuğu, Allah'ın razı olmayacağı bozuk bir niyetin doğru bilgisidir. Bozuk bir girişin gerçek sonucudur. Bir kimse, Allah'tan başkası için ilim ararsa, onu elde eder. Cehaletten iyidir.Böyle olursa sahibine başarı bahşedilir ve Rabbine ibadet etmeyi öğrenir, dolayısıyla çocuğu zinaya yönlendirmek caiz olur.Münafıklık ve itibar peşinde koşan âlimin fetvasına uymaktır. böylece talebinin dayanağının hukuka aykırı olduğu ve bu kişinin huzurunda bunun bir erdem olduğu söylenebilir.

İmamın ne öğretmesi gerektiği konusunda cahil olan kişi imamete uygun değildir, çünkü imam bilmeden veya öğrenmeden takip edilmelidir, dolayısıyla bu nitelikteki birinin imamlık yapması caiz değildir. Neye farz olduğunu, neyin farz olmadığını bilmediğinden dolayı tabi olduğu kişi sapıktır ve nafile namazın arkasında farz namaz konumunda değildir. Arkasında namaz kılan kişi, niyeti konusunda ihtilaf ederse, namazın farzları konusunda, ister nafile, ister farz olsun, onunla anlaşmazlığa düşmez. Nafile ve farz namazlarda da sünnetleri vardır.İmam olan nafile namaz, rükû, secde vb. gibi namazın esaslarından yapması gerekenler dışında hiçbir şey yapmaz. Sünnetlere göre, yapılması farz olan bu fiillerde uyulması gerektiği kabul edilir.Bu nedenle farz namazı, gönüllü kişinin arkasında kılmaya niyet eden kişi, gönüllü kişi için farz olanın dışında hiçbir şeye uymaz. bunu bil.

Kör, kafası karışmış ve bakan konumda olup kendisine hiçbir şey görünmeyen ve ayakta duramayan, bu nedenle şüpheci olan kişidir ve temel kural, içinde bulunduğu tabiattır. Eğer doğmuşsa, mü'mindir, baktığında ve şaşırdığında, durmadıkça veya düşünmedikçe, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e vekalet etmenin mahiyetine göre ona önderlik etmesi caizdir. ona selam olsun ve ona huzur versin. Allah onu kutsasın ve ona huzur versin. Ümmü Mektum'un oğlu, kör olduğu halde Medine'de yaşıyordu ve insanlarla birlikte namaz kılıyordu .