Eylemin bağlı olduğu şey budur ve O'nun şöyle demesidir: "Yapın, Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi yasakladıysa ondan kaçının." O, şöyle dedi: "Size neyi yasaklıyorsam, ondan kaçının.

O, özgürdü ve onu kısıtlamadı, emir hakkında şöyle dedi ve size ne emrettiysem o kadarını yapın."

/p>

Bu, O'nun ümmetine olan rahmetindendir ve boş yere konuşmaz. Bu, Cenab-ı Hakk'ın kullarına olan rahmetindendir ve O'nun, kullarına olan emrindendir. İman gereği farz iki türlüdür: Farz ve müstehap. Yasaklar iki türlüdür: Yasaklar yasaklar ve yasaklardan hoşlanmayanlar. Farzlar iki türlüdür: Yeterlilik farzı ve bireysel farz. Aynı şekilde farz da, diyorum ki, Genişletilmiş bir yükümlülük Dar bir görev olduğundan genişletilmiş görev zamanla genişler ve tercihle genişler ve tüm bunlardan verileni yerine getirmek, görevini yerine getiren için kefaret gibi tercihli bir görevdir. Bütün bunların dışında kalanları terk etmek, kulların saadetini içinde barındıran imandır. İmanın yetmiş

Eğer bir kavmin imamı iseniz ve dua ediyorsanız, duada kendinizi onları dışlamakla sınırlamayın, çünkü bunu yaparsanız onlara ihanet etmiş olursunuz ve bu, ibadetleri ihmal etmekle menfur bir ahlâk içerir. hakikati, her şeyi kuşatan rahmetten mahrum kalmayı, kendini başkalarına tercih etmeyi ve Allah'ın Kur'an'da tercih ettiği kimseler dışında övülmediğini. Kendi üzerine

Allah'ın Elçisi, Allah'ın salat ve selamı onun üzerine olsun, Bedevi bir adamın şöyle dediğini işittim: "Allah'ım, bana ve Muhammed'e merhamet et, bizden hiç kimseye merhamet etme." Bunun üzerine Allah'ın Elçisi, Allah'ın salat ve selamı onun üzerine olsun. "Bu çok daraltıldı.

Demek Cenab-ı Hakk'ın sözü ve benim rahmetimdir." Sen her şeyi genişlettin, sana tavsiyem tokken, doyuncaya kadar namaz kılmandır. Eğer yemek gelir ve namaz kılınırsa, yemekle başlayın ve sonra namaz kılın. Eğer siz de namazdan sonra onu yiyenlerden iseniz, o zaman bunu yapmalısınız. Ana-babanız ve namaz için dua etmeye