[Tanrının cehaleti, sizi bilmemenizden kaynaklanır]
Fasıl: Kutubun durumunu, evini, bir işte ne olduğunu ve ne olduğunu bilmekle ilgili otuzbirbeşyüzüncü sure...
[Onlara emrolunan doğruluk, ancak emir kabul edildiğinde oldu]
Otuz İkinci Beş Yüz, Evi kendisine ait olan Kutubun durumunu bilmek, namazın üzerine olduğunu bilmek...
[Orta namaz nedir]
Üç BeşyüzOtuzüçüncü Bölüm Kutubun Halini, Evini Bilmek ve Kullarım Sana Beni Sorsalar…
[Kulun Allaha yakınlaşan ve Ondan sonraki yüzü]
[Dua bir çağrıdır ve Tanrının bir kıraatidir]
[Musa ile Balamın hikayesi, barış onun üzerine olsun]
[Allah bir kul için hayır dilerse, yarattıklarını Kuran yapar]
Otuz Beşinci Bölüm Yüz Bin Kutubun statüsünü bildiğinden, Evi Onun Sözüydü, En Çok Övülen Oydu ve İsimleri Takdis Edildi…
[Tekrarla Oluşum]
Otuz Altıncı Beş Yüz Bin Kutubun, Sürgününün ve Dünyayı Sürmek İsteyenlerin Durumunu Bilmek Üzerine…
[Bu dünyada ahiret saban iyidir]
[Her şey Allahın hazinelerindedir]
[Kâmil müminin ve Resûlün, Allah ona selâm ve selâm eylesin, mahlûkata oranı]
Otuz sekizinci Bölüm, Evinde bulunan Kutubun durumunu bilmekle ilgili, o halde sana emrolunduğu gibi dosdoğru ol
[Öyleyse bana emredildiği gibi doğru ol]
Beş Yüz Otuz Dokuzuncu Bölüm, evinde bulunan Kutubun durumunu öğrenince Allaha kaçtılar
[Tanrı Musaya bilgelik verdi, barış onun üzerine olsun]
Kutbun Halini Bilmek Hakkındaki Rahmetli BeşyüzKırk Suresi, Evi Onun Eviydi, Sabretseler de…
[Tanrı kulla beraberdir]
Kutbun halini bilmekle ilgili beş yüz kırk bir sûre onun eviydi ve sizden kim zulmederse onu tadacağız...
[İktidarsız olmak gerçekten de mümkün]
Kırk iki Beş Yüz Bin Bölüm Kutubun durumunu bildiğine göre, evi onun eviydi ve bunda kör olan...
[Körlük kafa karışıklığıdır ve en büyüğü Tanrı bilgisinde kafa karışıklığıdır]
Kırk üç Beş Yüz Bin Kutubun durumunu, Evinin Onun olduğunu ve Resulün size verdiğini bilerek alın, Onu alın
[Kullarını veren Allahtır]
Kırk Dört Beş Yüz Bin Bölüm Kutubun durumunu bildiği halde, Sürgünü, Hiçbir Şey Söylemeyen Oydu...
[Tanrı, kulunun diliyle dedi ki, Tanrı Ona hamd edenleri işitir]
Kırkbeşinci Bölüm Kutubun Halini, Çıkışını, Secde Etmeyi ve Yaklaşmayı Bilmek Üzerine
[Kul hakkı üzerinde durursa kendini bilir, kendini bilirse Rabbini bilir]
Kırkaltı Beş Yüz Bin Bölüm Kutubun Durumunu, Sürgününü ve İkametini Bildiğinize Dair O halde Devralanları Bırakın...
[Tanrı, kula aşırı derecede yakındır]
Kırk Yedi Beş Yüz Bin Bölüm Kutubun durumunu bilmek üzerine, O onun eviydi, bu yüzden size emrolunan şeyden ayrılın
[Doğrusu kul, kibir ve kibir vasfıyla vasıflanmışsa]
Kırk Sekizinci Bölüm Yüz Bin Kutubun, Yurdunun ve Sürgününün Halini Bildiğime Göre Bana Hatırlat, Ben Sana Hatırlatayım
[Eğer zikir doğruysa, Allah onun zikrini işitmelidir]
Kırk Dokuzuncu Bölüm Yüz Bin Beş Yüz Bin Kutubun durumunu bilmekle, evi zengin olana göreydi, Sen Onunsun...
[Evrenin sıfatları hak ettiği ile özün sıfatları hak ettiği arasındaki fark]
[Yoksullar Tanrıya]
Beşyüzellielli sûre, yurdu olan Kutubun durumunu ve Rabbinin dağa tecelli ettiği zamanı bilmeye dair...
[Tecellideki emir hikmete aykırı olabilir]
Elli Bir Fasıl Beş Yüz Bin Gün Evinde Bulunan Kutubun Durumunu Bilmek Üzerine, Allah işinizi görecek ve...
[Allahı, Resûlünü ve Müminleri görmek]
Elli iki Beşyüzüncü Bölüm Kutubun Durumunu Bilmekle Onun Evi Onun Mekânıydı, Haksız Olsalar Da…
[Zalimin kendisi ve zalimin kendisi]
Bölüm Elli Üç Beş Yüz Bin Kutubun durumunu bilmek üzerine, Evi Onun Eviydi ve Tanrı da Arkalarını Çevrilmiş
[Gerçek, Varlığın Gözüdür]
Evi kendisine ait olan Kutubun Durumunu Bilmek Üzerine Elli Dört Beş Yüz Bin Bölüm: Sevinenleri sayma...