Ben ezberleyinceye kadar bana bunu tekrarladı.Sonra Resûlullah (s.a.v.) Ensar'ı methettiğinde bana bunu kalın harflerle yaz ve perşembe gecesi Allah'ın toprağına taşı dedi. burası senin kadının mezarı dediğin. orada Hamid adında bir zat bulacaksın, ona hamd et. bu kahin bana bunu söyleyince Allah ona muvaffak etsin, zamanımın şiirini yazdım. düşünmeden, düşünmeden. diye düşündü ve cesareti kırılmadan şiir kendisine teslim edildi ve o, kadının mezarına geldiğinde son akşam yemeğinden sonra şiire ulaştığını yazdı ve şöyle dedi: "Mezarın başında bir adam gördüm, ve bana dedi ki: 'Öncelikle sen filanca yerden gelip beni çağıran Yahya'sın.' dedi. Ben de ona 'Evet' dedim. 'Peki şiir nerede?' dedi. Ensar'ı övdü mü?'” Resûlullah (s.a.v.) buyurdu, ben de: "İşte burada" dedim, ona verdim. O da mumun yanına gelerek şu duayı okudu: Ama ben onun bu mısrayı okuduğunu görmedim.Ona dedim ki: "Onu sana okumamı bana mı emrediyorsun?" "Evet" dedi, ben de ona okudum. şiir
Gurur duyduğum İbn Sabit, *** Konuşmanın yoksulluğu ve şiirin ortaya çıkışı
p>
Tavam ve türbelerime duyduğum çile tutkusu*** Maawali ve Mashari gözyaşları içinde.